Çiftçilerden yüksek maliyet isyanı: Bir kilo buğday 12,5 lira, bir ekmek 15 lira

Bakırlıoğlu, Manisa’da çiftçilerle bir araya geldi. Türkiye’deki tarım politikalarında planlama eksikliğinin ciddi sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Bakırlıoğlu, geçen yıl domates üreticilerinin yaşadığı zarara dikkat çekerek, ihracatın kısıtlanmasıyla iç piyasadaki fiyatların düşürüldüğünü ve bunun da üreticileri derinden etkilediğini belirtti.

“Geçen sene ‘Domates üreticisi zarar ediyor’ dedik, ihracatı kapattınız, fiyatları altüst ettiniz. ‘Seneye millet domates ekmeyecek, kavun karpuz ekecek. O zaman da kavun karpuz fiyatları düşecek’ dedik. Dediğimiz her şey üç aşağı beş yukarı çıkıyor. Bir memlekette tarımda planlama olmazsa bunlar kaçınılmaz” diyen Bakırlıoğlu, çiftçinin ekimden vazgeçmesi durumunda ithalatın artacağını ve bunun da enflasyonu tetikleyeceğini söyledi.

“HİÇBİR MAHSUL PARA ETMİYOR”

Ziyaret edilen çiftçilerden biri, “Bir kilo buğday 12,5 lira, bir ekmek 15 lira” dedi.

Çiftçiler, hiçbir mahsullerinin para etmediğini anlatarak, tüm ürünlerde büyük kayal kırıklığı yaşadıklarını belirtti. Karpuzu 3 liraya sattıklarını ama bunun 2 lirasının masraflara gittiğini ifade eden üreticilerden biri, “Para eden bir mahsul gösterin, bir tane mahsul gösterin ki para ediyor. Neden yok?” diye sordu.

“MALİYETLER KATLANDI, ZARAR MİLYONLARI BULDU”

Üretici Sefa Elmaoğulları, karpuz üretim maliyetlerinin dekar başına 30 bin lirayı bulduğunu, ancak ürünlerini dekar başına 12 bin liraya satabildiğini açıkladı. Bu durumun dekar başına 18 bin lira zarar anlamına geldiğine işaret eden Elmaoğulları, yüz dönüm arazide bu zararın 1 milyon 800 bin liraya ulaştığını belirtti. Elmaoğulları, “Bu adam nasıl Ziraat Bankası’nı ödeyecek, nasıl gübreyi ödeyecek?” dedi.

Üreticiler geçen yıllarda domates ve karpuz gibi ürünlerinin tarlada kaldığını, bu yıl da umutlarla sezona girdiklerini ancak durumun daha kötüye gittiğini ifade ederek, marketlerin ürün kabul kriterlerinin de giderek zorlaştığını belirttiler. Beş kamyon karpuz gönderdiklerini, ikisinin “bu büyük, bu küçük, bu yamuk” denilerek iade edildiğini anlatan çiftçiler, iade gelen ürünlerin çoğunlukla çöpe gittiğini aktardılar.

“ÜRETİP DE BATAN TEK ÜLKEYİZ”

Manisa’nın Türkiye’de ipotekli tarla oranında birinci sırada olmasının, tarlaların aslında çiftçilere ait olmadığını gösterdiğini belirten üreticiler, “Kendi tarlamızda icracıyız, işçiyiz, ameleliyiz” diye konuştular. Bir çiftçi, “Tarih bize yazıyor ki, üretip de batan tek ülkeyiz” dedi.

Çifçiler ürettikleri ürünlerin fiyatının belirleme hakkında sahip olmadıklarını belirterek, “Ben bunu ürettim kardeşim, bunun ederi budur, hakkı budur diyemeyen tek çiftçi bizim ülkemizde vardır” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir